Hikâyemiz.

Bu hiç alışılmadık bir kuruluş hikâyesi olabilir, ama yine de gerçek ve içten bir öyküdür.

Büyükbabam aramızdan üç yıl önce ayrıldı. Onun vefatı üzerine ailecek bir araya geldik, çok sevdiğimiz büyükbabamızın cenaze ve defin işleri konusunda kararlar almamız gerekiyordu. Almanya’ya defnedilmesini kararlaştırdık. Ailemizden buraya göç eden ilk kişi oydu ve buraya gömülecek ilk kişi de o olmalıydı.

Ailemizin fertlerinden her biri özel bir görevi üstlendi. Bu hepimiz için hiç bilmediğimiz, bambaşka bir durumdu. Torunların en küçüğü olarak geçici mezar taşı ile ilgilenme görevi bana düştü. Ne kadar arayıp taradıysam da bizim inancımıza ve ihtiyaçlarımıza uygun bir hizmet sağlayıcısı bulamadım. Karşıma çıkan ürünlerin çoğu genellikle Hristiyanlara yönelik ürünlerdi hep. Diğer alternatifler ise ne kültürel açıdan ne de insani açıdan büyükbabama layık değildi.

Sonunda bir marangozla anlaşarak kendimize özel bir ürün yaptırmaya karar verdik. Aramızda geçen özel konuşmalar sonucunda, büyükbabamızın karakterine uygun bir tasarımda birlikte karar kıldık. Ancak marangozla üretim boyunca sürekli olarak temasta kaldık. Çünkü marangoz Türkçe bilmiyordu ve anlattıklarımızın anlaşılıp anlaşılmadığını tekrar tekrar kontrol etmek durumunda kalıyorduk. Bir yandan da ailemizin diğer üyeleriyle sürekli temasa geçip bu tasarımın onlara da uygun olup olmadığını soruyorduk. Bu durum, yas tutan bir torun olarak herkesin sürekli benimle temas halinde olmasına, daha çok strese ve duygusal gerginliğe yol açıyordu. Böyle bir dönemde ihtiyaç duyduğum asıl şey içten içe büyükbabamın kaybıyla yüzleşmek ve onun kaybını kabullenip ona veda etmekti oysa. Bu deneyimi yaşadıktan sonra buna benzer bir duruma düşebilecek tüm insanlar için bir çözüm bulma düşüncesi beni hiç terk etmedi.

Yine de, bu düşüncemi gerçeğe dönüştürmek için cesarete ihtiyacım vardı. Sıkı dostum ve iş ortağımın desteğiyle bir cesaretle atıldık ve bu işe giriştik.

İşte projemize rehberlik eden vizyon:
“Entegrasyon yaşamın ötesine uzanır ve toplumumuzun defin kültürünün ortak bir parçası olmalıdır, ancak bu şekilde kişiler kendilerini toplumun gerçek üyeleri gibi hissedebilir.”

Üç yılı aşkın yoğun bir işbirliğinin ardından, vizyonumuza uygun bir şirket kurduk. Ürünlerimiz sevgiyle, el emeğiyle üretilmiştir. Sürdürülebilirlik ilkesi tüm geliştirme ve iyileştirme süreçlerimizde asıl felsefemizdir. Tüm malzeme seçimlerimizde mümkün olduğunca çevre dostu olmaya özen gösteririz. Ayrıca, bölgedeki yerel iş ortakları ile çalışarak ulaşım ve iletişim kanallarımızı kısa tutmaya ve kaynak kullanımımızı azaltmaya gayret ediyoruz.

Biz tüm insanlar için eşit derecede haysiyetli bir teklif ve merhumun kişiliğine uygun bir anı sunabilmeyi umuyoruz. Merhumun son mekanının tüm akrabaların kalpten duygularla ziyaret edebileceği bir yas yeri olmasını istiyoruz.